7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile "bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade taleplerinde" 01/01/2018 tarihi itibariyle,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü hakkında Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ile "ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri" hakkında,01.01.2019 tarihi itibariyle,
7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 73/A maddesi olarak eklenen hüküm ile "tüketici mahkemelerine açılacak olan tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin davalarda" 28.07.2020 tarihi itibariyle,
Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması, dava şartı haline getirilmiştir.
Son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler ile İş Hukuku, Ticaret Hukuku ve Tüketici Hukuku alanına giren arabuluculuğa elverişli uyuşmazlıkların bir bölümü, dava şartı arabuluculuk kapsamına alınmıştır. Bu bağlamda dava şartı arabuluculuk kapsamında kalan uyuşmazlıklar ile ilgili davalarda arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Dolayısıyla davacı, bu uyuşmazlıklar ile ilgili dava açmadan önce arabulucuya başvurmak ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Aksi takdirde dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecektir.
Dava şartı arabuluculuk kapsamında kalan uyuşmazlıklar ile ilgili arabulucu, yapılan başvuruyu, görevlendirildiği tarihten itibaren, İş Hukuku ve Tüketici Hukuku uyuşmazlıklarında; üç hafta içinde sonuçlandırır ve zorunlu hallerde en fazla bir hafta uzatabilir. Ticaret Hukuku uyuşmazlıklarında ise altı hafta içinde sonuçlandırır ve zorunlu hallerde en fazla iki hafta uzatabilir.
Dava şartı arabuluculuk sürecinde, taraflardan biri geçerli bir mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmaz ve bu sebeple arabuluculuk faaliyeti sona erdirilirse, toplantıya katılmayan taraf son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki taraf da ilk toplantıya katılmaz ve bu sebeple arabuluculuk faaliyeti sona erdirilirse, açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Ancak, geçerli bir mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmayan taraf veya tarafların haklı çıksalar bile yargılama giderinden tamamen sorumlu tutulacaklarına ve lehlerine vekalet ücreti hükmedilmeyeceğine ilişkin hüküm, tüketici aleyhine uygulanmaz.
Arabulucunun ücreti; arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir. Tarifede belirlenen ücretlerin altında arabuluculuk ücreti kararlaştırılamaz. Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları halinde, arabuluculuk ücreti, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirtilen iki saatlik ücret tutarından az olamaz. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda anlaşamama hallerinde iki saati aşan kısım ücreti, yine aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde ödenir. (Ancak Tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, iki saatlik ücret tutarını geçemez ve tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti de Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenir.) İki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, iki saatlik ücret tutarı, Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenir. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır.